Sabahki halinizin tüm gününüzü etkilediğini biliyor muydunuz? Güzel bir gün için bu 5 hatayı yapmayın!
Arkanızı dönüp en az üç dört kere ertele tuşuna basıyorsunuz. En sonunda gözlerinizi açtığınızda 21 dakika geç kaldığınızı fark ediyorsunuz. Bunu her sabah yapsanız da, o 21 dakika nasıl geçti bir türlü anlamıyorsunuz.
Tebrikler, daha yataktan çıkmadınız bile ama kendinizi duygusal ve ruhani olarak bütün gün sürecek bir kızgınlığın içine attınız.
Tabii ki yalnız değilsiniz. Pek çok insan, günün başlangıcında huysuz, gergin ve suratsız oluyor. Gün boyunca desteklenmesi gereken şeyin sadece bedenimiz değil ruhumuz da olduğunu pek önemsemiyoruz.
Güne daha iyi başlamak için işte size 5 öneri
Geleceği tahmin etmeyin
Ayak parmağınızı öğleden sonra masaya çarparsanız sadece canınız acır ama sabah çarparsanız bunu kötü bir işaret olarak yorumlar ve gününüzün kötü geçeceğine inanırsınız. Kendi kendini gerçekleştiren kehanetleri unutmayın. Onun yerine anı yaşayın. O güne has özel bir şey seçin. Belki harika bir sabahtır. Belki soğuk ve sevimsiz bir sabahtır ama giyeceğiniz yeni bir paltonuz vardır. Belki de yanınızda uyuyan kişi için minnet duyabilirsiniz ya da koskoca yatak size kaldığı için mutlu olabilirsiniz. Nereden bakarsanız bakın mutlu olacak bir sürü şey var. Bulmak size kalmış…
Bütün günü mahvetmek için sabahları mazeret olarak kullanmayın
Aceleniz var, kahvaltı yapamadınız ve yolda giderken poğaça ile kahvaltıyı geçiştirdiniz. Sonra öğle yemeği vakti geldi ve büyük boy hamburger menü yediniz. Hey, diyetinizi çoktan mahvettiniz. Onun yerine yeniden başlat düğmenizi devreye sokun. Bazı sabahlar kahvaltıyı atladıysanız bile yapacağınız başka şeyler var. Sorun poğaçada değil sizde. Kendinizi affedin ve cesaret verin. Kahvaltıda poğaça yediyseniz öğle vakti yürüyüş yapın.
Yapılacaklar listesi ile uyanmayın.
Meşgul ve yoğun insanlar, yapacaklarını kafalarından bir türlü atamazlar. Bu kötü bir şey değil ama tabii önce günün başlamasına izin verin. Listenizde ne olursa olsun, duşa girdiğinizde sadece suyu ve temizliği düşünün. Her sabah kendinize bu lüksü yaratın. Duşun keyfini çıkarsanız da çıkarmasanız da liste öylece duruyor olacak. Bunun yerine, kafanızda o gün yapacağınız güzel bir şey olsun. Bu biraz yapılacaklar listesinden farklı. Bu yapacağınız size keyif ve eğlence vermeli. Sıcak bir duş, çocuğunuza sarılmak, işe giderken dinleyeceğiniz harika bir şarkı… Yapılacaklar listeniz hala duruyor endişelenmeyin.
Ayak uydurmaya çalışmayın.
Herkesin sevdiği, favori kıyafetleri vardır. Sizi zayıf gösteren ya da içinde kendinizi harika hissettiğiniz bir takım. Ama o gün hem önemli bir toplantınız var hem de iş çıkışı bir partiye gideceksiniz. Sevmediğiniz bir kıyafeti her giydiğinizde, kendinize o gün yapmayacaklarınızı söylemiş oluyorsunuz. Bunun yerine içinizden geleni yapın. Beğenmediyseniz çıkarın. Gerçekten sevdiğiniz, içinize sinen kıyafetleri giyin.
Erteleme tuşuna gelelim… Lütfen bu tuşu kullanmayı bırakın.
Ertele tuşuna her bastığınızda, o gün yapmanız gereken bir şeyi de ertelemiş oluyorsunuz. Daha güne başlarken başarısız oluyorsunuz. Yedi dakikalık, suçluluk duygusuyla geçecek, huzursuz yarı uyku, karmik akşamdan kalma ruh haline değmez. Onun yerine, saati tam olarak kaçta kalkmanız gerekiyorsa o saate ayarlayın. Amacına ve başarıya ulaşmış bir ruh halinde güne başlayın.
Son olarak da yatağınızı hiçbir şey için suçlamayın. Kalkmak için ters bir taraf yok, gidecek yanlış yollar var.
