Çocukların karanlıktan korkmasının nedenlerini merak ediyor musunuz? Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Burak Berber, çocuğun karanlık korkusu hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Çocukların karanlıktan korkmasının nedenlerini merak ediyor musunuz? Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Burak Berber, çocuğun karanlık korkusu hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Çocukların geniş hayal dünyaları ve sınırsız hayal güçleri vardır. İzledikleri bir film, dinledikleri bir masal ya da çevresinden duydukları bir konuşmayı bile farklı yorumlayabilir, bunu bir korku kaynağına dönüştürebilir. Aslına bakılırsa en masum gördüğümüz masallarda bile çocukların korkularını besleyen ögeleri görmek mümkün. Kötü kalpli çirkin cadılar, karanlık bir mağarada yaşayan tek gözlü devler, karanlıklar hükümdarı vb. birçok karakter çocuklarda çeşitli korkuların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bunların başında da karanlık korkusu geliyor.
Avrasya Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Burak Berber, çocuklarda görülen karanlık korkusu hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Çocukluk döneminde görülen en yaygın korkulardan biri de karanlık korkusudur. Çocukların özellikle de ruh sağlığı üzerinde büyük tahribatlara yol açan karanlık korkusu, ebeveynler tarafından dikkate alınmadığında daha ciddi bir tabloya dönüşüyor.
Bu noktada ebeveynlerin tutumları devreye giriyor. Şöyle ki, çocukluk dönemi korkuları ebeveynler tarafından doğru şekilde yönetildiğinde kısa zamanda ortadan kaybolan geçici korkulara dönüşüyor. Ancak bazı ebeveyn davranışları bu korku ve endişeleri daha da besleyerek kalıcı olmasına sebep oluyor. Bilmeden yapılan bu davranışlar çoğu zaman korkuların üstesinden gelmeyi engelliyor. Örneğin bazı ebeveynler, çocukları karanlıktan korkmamasına rağmen gece ışığı ve kapıyı açık bırakıyor ya da gece lambasını kullanıyor. Bu durum ise çocuğun kafasında şöyle bir mesaj oluşturuyor: ‘Karanlık korkulacak bir şeydir.’
Yanlış tutumlarla çoğunuzun korkularını beslemeyin
Öncelikle çocuklarınızın korkularını ciddiye alın. Küçümsemeyin, ‘Büyüdün artık’ baskısı yapmayın ve ‘Korkulacak bir şey yok’ gibi baştan savan cümlelerle geçiştirmeyin. Unutmayın, sizin davranış ve tutumlarınız çocukluk dönemi korkularını yönetmek konusunda başrolü oynuyor.
Bu dönem doğru yönetilmediğinde ‘Karanlık korkulacak bir şeydir’ düşüncesi çocukların zihinlerine tamamen yerleşiyor. Çocuklar karanlık odalara girmekten bile çekiniyor. Gece lambasının yarattığı gölgelere farklı anlamlar yükleyebiliyor ya da uyurken anne-babalarının yanında olmasını isteyebiliyor. Ailelerin karanlıktan korkan çocuklarını aydınlık bir ortamda uyumasına izin vermesi ise çocuğun kafasındaki karanlık korkusunu haklı çıkamaktan başka bir şey yapmıyor. Bu durumun ortaya çıkmasının en önemli sebebi olan ebeveyn tutumları ise bu korkuların yetişkinliğe taşınmasına zemin hazırlıyor.
Kendi korkularınızı çocuklarınıza geçirmeyin
Özellikle de anne-babaların kendi korkularını istemeden de olsa çocuklarına hissettirmesi büyük sorunları beraberinde getiriyor. Gece sık sık çocuklarını kontrol etmek, karanlıkta uyuyabilen çocuklarını korkar endişesiyle gece lambası ile uyutmak, karanlığın korkutan bir şey olduğuna dair hikayeler anlatmak yani kendi korkularınızın bir yansıması olarak bu davranışları sergilemek geçici korkuların kalıcı olmasına zemin hazırlıyor.
Karanlığa alıştırmak mümkün
Korku seviyesi, üzerine gidildikçe azalmaya ve zamanla yok olmaya başlar. Buradaki önemli nokta ebeveynlerin sabırlı olması ve çocukların korktuğunda ailelerinin yanında olduklarını bilmelerini sağlamasıdır.
Peki, çocuklar karanlığa nasıl alışacak?
Öncelikle yapmanız gereken çocukların yatacağı odanın ışık seviyesini loş olarak ayarlamaktır. Işığın seviyesini yavaş yavaş azaltmak, korkunun kaynağını çocuğun anlayacağı şekilde anlatmak çocuğunuz karanlıkla ilgili korkularını azaltacaktır. Unutmayın, bu geçici bir korkudur, doğru tekniklerle yok edilmesi mümkündür. Bu durumda yapmamanız gerekense her korktuğunda ışığı tekrar açmak, kıyamayıp alıştıma sürecine son vermektir.
Ebeveynler bu süreci nasıl yönetmeli?
Her şeyden önce çocuklarınızın korkularını görmezlikten gelmeyin.
Çocuğunuzu anladığınızı belli edin.
Onunla alay etmeyin, küçük bir çocuk gibi davranmaması yönünde onu küçük düşürücü telkinlerde bulunmayın.
Korkunun kaynağını araştırarak, aşama aşama üstesinden gelmeye çalışın.
Yaşına uygun olmayan hikaye, masal dinlemesine korku ögeli dizi, film izlemesine izin vermeyin.
‘Yaramazlık yaparsan karanlık odaya kitlerim, yemek yemezsen karanlıkta bırakırım’ gibi tehditlere asla başvurmayın.
Çocuğunuz korkuyu yenmesi için onu karanlıkta uyumaya zorlamayın.
Korktuğunda gerekirse yanına gidip her zaman yanında olacağınızı hissettirin. Güven duygusu korkuların üstesinden gelmek için çok önemlidir.
Korkup yanınıza gelen çocuğunuzu yatağına geri götürün. Gerekirse yanında bekleyin, uyuyakalana kadar yanından ayrılmayın. Ancak gece boyunca sizin yanınızda uyumasına izin vermeyin.
Korkan çocuğunuzu alışsın diye asla karanlık bir odada yalnız başına bırakmayın. Bu çocuğunuzda kalıcı travmalara yol açabilir.
Anahtar kelime sabırlı ve tutarlı olmaktır. Bu süreçte çocuğunuza karşı sabırlı olun ve kararlarınızın arkasında durun.