Kimse bir başkasının hayatını değiştirmez, bir başkasının öyküsünün sonunu yazamaz. Kardeşin bile.
İclal Aydın’ın merakla beklenen yeni romanı Üç Kız Kardeş, Artemis Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı.
Birbirine çok bağlı üç kardeşin Ayvalık’ta başlayan hikâyesi İstanbul’a uzanacak, her birini hayal ettiklerinden çok başka bir gelecek kucaklayacaktı. Türkân, Dönüş ve Derya’nın masal gibi hayatı, ayrılıklar, hastalıklar, kayıplarla sarsılsa da sığınacakları limanları, dinlenecek toprakları hep vardı. Ve bazen hayat en büyük sıkıntılardan sonra derlenip toplanır, mutluluklara en büyük korkulardan sonra ulaşılırdı.
Eski bir Yeşilçam filmi atmosferinde, denize açılan çam kokulu sokaklarda geçen, kurgusu güçlü, karakterleri zengin, umutlu, iyileştiren bir roman Üç Kız Kardeş.
Arka kapak:
Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkân, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım’la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı.
Türkân, Dönüş ve Derya’nın, Ayvalık’ın çam kokulu sokaklarında geçen masal gibi çocukluğu, onları yetişkin dünyasının acımasızlığına hazırlamamıştı belki. Hiçbir hayatın, hiçbir seçimin göründüğü kadar kolay olmadığını, bazen en büyük, en akla gelmeyecek sırların en güvendiklerimizin kalbinde saklandığını, en korkulacak hastalıkların gün gelip geçmişi derleyip toplayabileceğini anlamak zaman istiyordu.
Ve zamanın ilaç olmadığı bir yara var mıydı dünyada?
Ayvalık’ın denize uzanan taş sokaklarından, nice yaşamlar görüp geçirmiş zeytin ağaçlarından, hayatın kaynağından akan suyundan, eski evlerinden doğmuş bir aile hikâyesi Üç Kız Kardeş. Bir mutsuzluk hikâyesi değil; neşeli günleri yâd ede ede iyiliğe dönüşün hikâyesi. İyileşmenin yolculuğu…